Kasım 29, 2011

- Uzaktan -



Dinlediğim bütün yollar,
Yürüdüğüm bütün şarkılar,
Gördüğüm,
ya da göremediğim insanlar,
yüzlerini unutmak üzere olduğum ve aklımdan hiç çıkmayanlar.
Zamanında çok önemli zannettiğim şimdi isimlerini hatırlamakta zorlandığım.
Dünyanın en güzel şarkılarını dinlerken, en sevmediğim yollarda yürümek ne kadar komik olsa da,
havanın soğukluğundan bile o yolları hatırlıyorum elimde olmadan.
Kulağımda şarkılar, aynı şarkılar. Aynı insanlar. Şimdiki ben.
Ruhum sıkışıyor aklıma geldikçe.
Hapisten çıkmışım sanki, kendimi korkutuyorum simdi, hatırlayarak.
Dünyamın hali nasıl boğucu ve ne kötüymüş şimdi burdan bakınca.
Kendi kendime, bugünleri hayal bile edemeden,
şimdi olsa gösteremeyeceğim sabırla
Dinlemişim.
Yürümüşüm.
Susmuşum.
Kötü şeyleri siliyorum ya bu aralar,
Silerken tekrar tekrar yaşamamak elimde mi?
Üzerine yenilerini yazarken, eskileri düşünüp bugünle mutlu oluyorum.
Arada hüznüm kalıyor.
Kulağımda şarkılarım.
Sırtımda soğuk hava, dönüp yüzüme vuruyor.
Gözlerimi kapatıyorum.
Kırdığım aynaların sesini duyuyorum, derinlerde bir yerde.
Uzaktan.

Kasım 27, 2011

Altıncıyirmi7

Siz hiç aşık oldunuz mu?
hiç haberiniz olmadan, hiç haber vermeden, içinizden, yanıbaşınızdaki insana bakarken, zaten hep yanınızda olan o insana, aşık oldunuz mu?
Öyle ilk görüşte filan değil, tanıdıkça, elinizi tuttukça, sizi sevdikçe ve yanınızda sustukça...
Yürünebilecek yollar bulup, şehrinizin her köşesine hatıra yerleştirdikçe,
Sokaklara isim verdikçe,
Yürüyerek, kol kola veya el ele,
Yürüdükçe aşık oldunuz mu?
Sarhoş oldukça aklınız başınızdan gitti sanırken, aklınızın başınıza geldiğine inanarak,
Daha çok zaman dursun isteyerek,
Ve aynı zamanda bir an önce geçsin diye,
Sabırsızlık çektiniz mi, sabır hiç derdiniz değilken bile?
Hayat en zor şeyken aslında, zamanla kolaylaşır oldu mu?
Basitmiş aslında mutlu olmak, zaten bir yolu varmış. Zaten hayat tam da buymuş, yürümekmiş sadece o yolda. Elini tutan biri olduğunda çok kolaymış.
Bugün altı tane kocaman ay, iki mevsim, haftalar ve günler bitirdik, birlikte.
Ben her gece dünyanın en şanslı insanı olduğumu bilerek uyudum.
Seni anlatmıştım hep insanlara, şimdi yine anlatıyorum.
Bu sefer buruk değil içim, uzakta değil yanıbaşımdasın.
Her şey bana iyilik yapıyor sanki, bu kadar güzel şeyler yaşamayı hak ediyor muyum bilmiyorum,
Ama hak etmeliyim.
Dünyanın en mutlu sevgilisi olabiliyorsam,
Dünyamı da mutlu edebilirim.

Dua: Işıklı şehrim, sönmesin hiç, ışığından mahrum etmesin beni, her şeyimi saklasın, ışığımı benden ayırmasın.

Kasım 24, 2011

Ama Ben Çok...



Derin nefesler alıyorum, karanlıkta,
buz gibi havada bile mutluyum,
ilk kez.
İçimdeki melankoli hiç bitmeyecek biliyorum,
ama başa çıkmayı akıl edebiliyorum en azından,
bu da iyi bir şey değil mi?
Esir olmuyorum.

Başım dönüyor, soğuktan, mutluluktan, kokundan ve yukarı bakmaktan.
Kendime bakıyorum yukardan, başka bir dünya içindeyim sanki,
olduğu yerde duruyor benim dünyam,
hiç hayal kırıklığına uğratmıyor,
kalbimi kırmıyor.

Öyle güzel ki burnumdaki koku, hiç bitmesin istiyorum.
Hiç bitmesin,
ben hep böyle güvende hissedeyim, ellerimi hep sen tut,
hiçbir zaman yanılma.

Dünya sadece bana güzel görünüyor biliyorum.
Benim dünyam çünkü bu,
sen varsın,
ben varım.
Gerçekleşen hayallerim, gerçekleşmeye çok yakın planlarım,
biz,
ve kelimelerim.
Senden duyduklarım,
aklıma gelenler.
İçimden susmadan söylediklerim,
ettiğim dualar,
hissettiğim tüm güzel şeyler.
Hepsi sen,
hep sen,
biz.

Dünyamda sadece ikimiz.


-hiçbitmesin-

Kasım 09, 2011

- Gece -




Yine hayat diyeceğim.
kulağımda notalarla...
burnumda kokunla..

geceyim ben şimdi
karanlık
yalnız.
dünyada sadece ben varım sanki.
zaman durmuş
boşluğun içinde öylece durmuş olan bitene bakıyorum.
müzik ve ellerim var sadece
ve kelimelerim.
beni sana getiren
seni benden ayırmayan.
geriye baktım hep
arkamdakilere,
giden ama geri gelmeyen herkese söyleyecek şeyler buldum
hep geri gelsinler istedim
gitmeselerdi keşke
dedim
ama sebebi vardı hepsinin
ve aslında mutlu ve huzurluydum da gitmelerinden
hayat bana iyilik yapıp
unutmuştu sonra
ya da unutmuş gibi yapmıştı
bilmiyorum
gitmeliymiş insanlar
anladım.
gitmelilermiş ki geri gelenler değerli olabilsin
ve neden geldiklerini anlayabileyim
ve evet
geldikleri zaman
geri çevirmeyeyim.

Kasım 02, 2011

Sekizinci Renk


Ağır yalnızlığım,
kirpiğimin ucunda duran gözyaşlarım,
alışkanlıklarım,
yorgunluğum,
istemeden sarf ettiğim sözlerim...
Sessizliğim...
Sensizliğim.
Emeklerim...
Uzağa fırlattıklarım, içimde kalmış çabalarım.
Bulaşıcı huzursuzluğum,
Dengem.
Canımın istedikleri
Özlediklerim
Acımalarım
Acıyan dizlerim.
Gerçeklerim.
Cümlelerim.
Küskünlüklerim
Boş içim.
Bomboş hayatım.
Canım her istediğinde seni özledim ben.
Bensiz gittin her yere, hep arkandan baktım.
Şimdi yanında yürüyorum.
Ellerinde.
Ellerinle.
Öyle kıymetli şimdi hepsi,
Sebebi vardır dedim,
Sebebi varmış.