Nisan 30, 2010

RENKLER



Renkli kalemlerim, çıkartmalarla ve okuduğum kitaplardan yaptığım alıntılarla dolu defterlerim... Her biri ayrı bir dönemi, ayrı bir sınıfı anlatan, hayal kırıklığıyla, sınav stresleriyle, dünyama katkıda bulunan insanların varlığıyla dolmuş taşmış. Ne çok zaman geçmiş, ne çok şeye üzülmüşüm, ne çok şeyde mutlu olmuşum, dua etmişim, şükretmişim, sorgulamışım, kabullenmemişim ya da sakinleşmişim.

Düşünmeyi öğrenmişim satırları doldururken, gelecekte dönüp bakacağımı bile bile notlar almışım, mesajlar bırakmışım kolay anlayabileyim diye yine kendi yazdıklarımı…

Mektuplar yazmışım sevdiklerime, söylemediğim, söyleyemediğim ne varsa anlatmışım derdimi açık açık sayfalara, yanlış anlamaya fırsat bırakmadan, kuruntularımı, paranoyak hallerimi paylaşmışım ki, içime kapandığımda sebebinin kendileri olduğunu düşünmesin yanımdakiler.

Ben hep başkalarından beklediğim gibi davranmışım onlara da, çaktırmamışım. Sustuğum zaman aslında kendime sorular sorduğumu bilsinler istemişim, ama yine de her zaman anlayamamışlar bunu. Öyle ya ne mümkün?

Hayat, ne süslüymüş bazen ve ne çok değerliymiş insanlar o zaman, ne çok anlatmaya meraklıymışım sevdiklerimi, bizi… Ne çok değer vermişim günlük mutluluklara, değerlerini nasıl bilmişim şimdi burda olmayanların. Farkındalar mı acaba?

Her gün kızmışım kendime, her gün bir şey sormuşum, cevabını tam veremesek de… Dünya ne kadar önemliymiş o zaman, ne kadar meraklıymışız her şeye, şimdi o kadar ilgilenmiyoruz sanırım.

Dünya ne kadar güzelmiş, umutlu, barışlı, sevgili olmak, bir çift güven veren göze sahip olmak hayatta, gülmek, destek olmak. Hayat…

Amaç, mutlu olmaktan çok mutlu etmekmiş sevdiklerimizi, en güzeli de buymuş belki.

Bencil değilmişiz hiç, biz sadece birbirimizi, dostluktan da öte o bağ neyse, onu korumaya çalışmışız ya, şimdi bile tek kelimeyle hatırlanabilecek dostluklar yaratmışız.

Ne mutluymuş ki bize!

Biz ne mutluymuşuz aslında, mutsuzluklarımızla, dertlerimizle, ufak tebessümlerimizle. Değerini nasıl bilmişiz ki, hala uzun cümleler kurabiliyoruz hakkında o zamanların.

Umut, barış, sevgi olsun demişiz hep. Biz sevmeyi öğrenmişiz birlikte, öğretmişiz. Ne iyi etmişiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder