Kafama dikiyorum hepsini
bitmiyor
bak, ben sarhoş olunca da düzgün yazabiliyorum,
ne de olsa gencim, güzelim.
gözlerim ağırlaşıyor ama,
yook,
ağlamıyorum.
artık ağlamıyorum.
bitti.
oyun oynuyorum çeşitli zamanlarda,
mutluluk böyle taklit edilebilen bir şey belki de,
ne bileyim.
çiçekler sevildikçe büyürmüş,
öyle diyor fd.
bir de gitme diyor,
ama sana diyor,
ben bir yere gitmedim ki.
sen de gitmedin belki.
amaaan
böyle mutsuzluklar benim için yapılmış
mutluluk bile veriyor bazen,
çünkü sen beni sevdin.
tek, yalın, basit bir sebebi var.
beni mutlu etmeye yetiyor, inanmazsın.
başım dönüyor ne biçim,
ama mutlu oluyorum,
sensiz gelmiyor hiçbir şey,
çok isterdim yanımda olmanı
ama yoksun diye de ölmeli miyim yani?
yok ben değil
romeo ölmeli.
kemanlar çalıyor kulaklarımda,
şaryoyla çekiyorum her planı,
hareket seviyorum ben,
chaplin'i de ondan seviyorum zaten.
son yudum.
son.
bu neyin son günü bilmiyorum
kimbilir.
belim ağrıyor, bacaklarım filan.
o kadar çok yürüdüm ki, günlerce,
o kadar ağır kaldırdım ki
fiziksel ağrılarım olunca diğerlerini unutuyor muyum sence?
yok.
unutmuyorum ama gülüyorum.
eğlenceli oluyordum ya hani,
sen yokken olamıyorum galiba.
olsun.
mutluluk dediğin,
atla deve değil ki,
ben hep mutluyum.
sen beni sevdin ya.
şimdi sevmesen de olur.
sancılar içindeyim, niye bilmiyorum.
ama iyi böyle olması.
başım dönüyor,
tıkır tıkır tıkır
ses yapıyorum
gece oldu
karanlık.
gece yalnızlığımı seviyorum
artık hiç ağlamıyorum
anlamaya çalışmıyorum artık öyle her şeyi
ne gerek var
biz birbirimizi anladık da ne oldu?
hem ben kendimi bile anlayamıyorum bazen.
biz aslında iki kişiyiz galiba.
şarkı da bitti,
içtiklerim de.
kalbim sıkışıyor ama üzüntüden filan değil.
sahip olduklarımdan,
elime geçen mutluluklarımdan,
şimdi belki elimde olmayan şeyler için bile
çok mutluyum.
uzun uzun yaşıyorum her şeyi,
kaçırmadan.
sindiriyorum
sen zaten hep vardın
istesen de yok olamazsın
hem ben şimdi gizlemek zorunda da değilim
seni sevdiğimi.
sana öfkelendiğimi.
seni özlediğimi.
kalbimi kırdığını.
ama biliyorum böyle olmalı.
kız çocuğu olabilirim
ama çocuk değilim.
senin için içimin taa içinden,
- bu laf nasıl söylenir ki -
dualar yolluyorum yukarıya.
kabul olacağını bilsem keşke.
içimdeki labirentin sonu yok,
yürüyorum da yürüyorum
duruyorum bazen
bakınıyorum bazen etrafıma
adım attıkça mutlu oluyorum
bacaklarım ağrıyor
yoruluyorum
uyuyorum.
Ocak 05, 2012
- Profil -
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder