Mayıs 23, 2011

- Kramp -

Dünyanın kenarında, tam sınırında duruyorum. Gözlerimi açsam, ayaklarımın dibindeki boşluğu fark edip dengemi kaybedeceğim. Sonsuza düşeceğim sanki. Öyle boşluk, ama bir yandan da farkındayım ki bir el var arkamda, omuzlarımdan tutuyor düşmeyeyim, gitmeyeyim diye.

En büyük mutluluk sebebim o işte.
Güven ve huzur kaynağım.

Sımsıkı kapalı gözlerim. Ellerim yumruk olmuş, sıkmaktan ağrımış. Rüzgar var kulaklarımda uğuldayan, sallana sallana geçiriyorum hayatı. Gözlerimi açacak oluyorum, rüyaysa diye korkuyorum. Ya rüyaysa?
Ya gerçek olmadığını görürsem baktığımda?
Kırılırım.
Kırgın halimle, başım sağ omzuma yatık, inanamayarak bakarım, beni hiç terk etmemiş boşluğuma.
Geri geri gider ayaklarım, düşmeye cesaret bile bulamadan.

Yok ama. Bu defa gerçek.
Yine de korkağım.
Yine de cesaretim yok gözümü açmaya.
Böyle nefes alabilirim, omuzlarımda bir çift el, başım arkaya yaslanmış...
Huzurla.

-Hiçbitmesin-

Mayıs 16, 2011

- Kesik Kesik -

ellerimi kestiler.
kollarımı.
başka yerlerde uyuşuyorlar şimdi.
benim değiller.
buna rağmen kurtulamıyorum bu histen.
neden çaresizim?
neden büyümedim hala?
neden ben hala burdayım?
hala ben, neden?..
kırabiliyorum ama artık, dağıtıyorum, döküyorum...
sevmediklerim var artık, yüzümü buruşturduğum zamanlarım var.
sinirlendiklerim...
hayalini kurduğum ama hiç gelmeyen insanlar gibi, umutla beklediğim mevsimlerim, güneşim, şehrim...
nefes alabildiğim kıyılarım var, beni terk eden gemilerim...
sisli denizlerim var artık, masmavi olmayan, ama alıştığım.
korksam da
alıştığım.
yokluğunu tanıdığım insanlar var.
özlediğim.
geri getiremediğim.
ıslattığım yastıklarım var,
hiç kurumayan.
hiç geçmeyen lekelerim var,
damla damla,
gözyaşlarım.