Ocak 08, 2012

- Kırmızı -



Gözlerimde zümrüt parıltıları,
dudaklarımda kırmızı
karşımdaki masada oturuyoruz
biz
bazen gözümün içine de soksan anlamıyorum bazı şeyleri,
işime gelmediğinden mi
kimbilir
bazen de hemen anlıyorum
bir cümleden
bir kelimeden
noktasızlıktan belki,
ama anlıyorum.
çok uzakta olsam bile,
gözlerini görmeden
kokunu duymadan.
sahi bu koku ne zaman çıkacak hayatımdan tamamen
doğadan ne kadar zamanda yok olur
yaşamak zorunda mıyım bu şekilde
bıktım.
o caddelerde yürümekten,
gülümsemekten
ikimiz adına mutlu olmaktan
yoruldum.
insan bundan nasıl yorulur ki?
ağlamaktan yorulduğu gibi.
üzülmekten,
mutsuz olmaktan yorulduğu gibi
bundan da yorulur belki.
senin hiç bilmediğin gibi belki.
Şimdi ruhum sıkışmıyorsa bu şehrin güzelliğindendir,
istanbul,
ışıklı şehrim.
bütün bütün alıp götürüyor içimden taşıp giden şeyleri,
bazen gözyaşı, bazen de fazlası.
Başımı döndürüyor şehrim,
sensiz dolaşıyorum sokaklarında ama kimi kandırıyorum ki
aslında hep varsın sen,
değişen hiçbir şey yok.
söylemiştim bunu daha önce.
Cuma'larım ve cumartesilerim var şimdi,
eskiden olmadığı kadar.
Çıkıp koşa koşa yanına gelmek istiyorum,
aç kollarını, nerdesin?
duymuyorsun.
neden?
neden yoksun şimdi?
kıskançlığımdan mı?
naletliğimden mi?
seni sevemediğimden mi?
her şeyi abarttığımdan mı?
yanımda su taşımadığım için mi her zaman?
saçlarım uzun değil diye mi?
kırmızıyım diye mi?
yok ağlamıyorum.
içimden hiç gitmeyeceğini bilmediğim kızgınlığım
ve kocaman kırgınlığım
benimle birlikte her yere geliyor.
uzaklaşamıyorum
istanbul'un üzerine atıp gitmek istiyorum halbuki
gecelere bırakmak istiyorum
sokaklara,
bahçelere,
kahve fincanlarına,
kokteyl bardaklarına,
içki şişelerine.
daha çok içimde birikiyor aksine.
karşımdaki masada ağlayan ve ağlatan iki insan oturuyor.
ikisinin de suçu yok,
biliyorum.
ne kız kırmızı olduğu için,
ne erkek çok sevmediği için,
ikisi de sebebi değil gözyaşlarının,
ikisi de sebebi değil benim şimdi uzakta olmamın.
ama biri
öbürünün ağlamasının sebebi.
sebebi ne olursa olsun.
gerekçe olamaz hiçbir şey insanın sevdiğini ağlatmasına.
kalbimin en içinden bu çıkıyor tertemiz öfkeyle,
yudum yudum giriyor içime hayat,
sensiz.
yarısı hep seni özlüyor,
yalan değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder