Mayıs 04, 2010

Gidenlerden Gidenlere



Burası Caddebostan sahili... Günlerden pazartesi, hava bulutsuz, mavi, güneşli... Bugün mayısın üçü...

Çok kalabalık değil şimdilik, hatta fazlasıyla sakin... Kitap okuyanlar, güneşlenenler, bisiklete binenler ve rüzgar... Adalar'ın denizle birleştiği yer puslu, deniz gökyüzü gibi masmavi, sakinliği tanımlar gibi o da.

Ruhum bugün her yerde dolaşıyor. Şimdi senin bulunduğun yere çok yakınım, biliyorum. Bana güzel şeyler hatırlatıyor böyle havalar ama hüzün de hep olmak zorunda değil mi?
Söylediklerimi duy, kendini yalnız hissetme. Biliyorum ki aynı maviliğin üzerindesin ve aklında buralar var. Rüzgarla şarkılar yolluyoruz sana, duyabilirsin.

Bazen hayatımdan çıkarmak zorunda kaldığım insanları çok özlüyorum ve onlara çok kızıyorum. Ne olurdu istediğim şekilde kalsaydınız, kalabilseydiniz yanımda? Ne olurdu benim sevdiğim gibi sevebilseydiniz, yetinerek... Bunu istemek de bencillik mi?

Bazen sizi çok özlüyorum, ne olursa olsun bir kez sesinizi duysam diyorum. O kadar fazla gidiyor ki elim telefona, ayağım kapınızın önüne o kadar çok gelmek istiyor ki, zor dayanıyorum. Ama dayanıyorum. Biliyorum ki yine istediğim gibi bakmayacaksın bana. Biliyorum ki birkaç gün hasret giderip, bu özlemin verdiği heyecanla, mutlulukla birlikte olacağız ama sonra yine aynı olacak. Başka şeyler olsun isteyeceksin, başka şeyler olmayacak, sıfatlarımız değişmeyecek, sonra tekrar kavga edip birbirimizden nefret etmeye başlayacağız.

Oysa bir kahve içmek bu kadar zor olmamalıydı hayatta. Yani illa hasta olmak, ölmek mi lazım görüşelim dediğimde yadırganmamak için? Mutlaka hayatın çok ama çok kısa olduğuna dair nutuklar mı atmalı, birini bir kez daha görebilmek için?

Bu kadar zor olmamalıydı bizim hayatımız, biz birbirimizi bu kadar anlayabiliyorken ve birlikte bu kadar gülebiliyorken ve yan yana huzurla susabiliyorken...

"Özledim, gel." diyebilmeliydim şu anda, şu saatte. Hayallerime ortak olabilmeli ya da susup oturabilmeli ve öğrettiğin kadarını daha öğretmeye devam edebilmeliydin.
Evet, ben bunların hepsini senin yüzünden kaybettim.

Yine de güzel günler var ki, düşününce seni daha çok özletiyor, sana daha çok kızdırıyor ama senden nefret ettirmiyor.

Ben kendime senin gözlerinden bakınca sevmeye başlamıştım. Şimdi pek anlaşamıyoruz. Keşke yine...

Ama iyi ki vardın, her şeye rağmen.

'Özgür'düm seninle, çocuktum, yaz'dım, güzeldim, neşeliydim.
Şimdi sadece kırmızıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder