Eskiden yağmur yağarken bu şarkıyı dinleyip seni düşünürdüm nerdeydin ne yapıyordun kimbilir o kadar isterdim ki o anlarda seni görebilmeyi yolda yürüyorsam karşıma çık isterdim evdeysem pencereden bakardım bir mucize olsa, sen de ordan geçsen o anda diye üst üste kaç defa aynı şarkıları dinlediğimi hatırlamıyorum perdeyi kapatıp içeri girdiğim anda geçtin belki tam da ama ben hiç göremedim. görseydim ne olacağını bilmeden ve hiç de düşünmeden hep istedim tuhaftı burnunun dibindeki insanı görememek ki zaten tuhaf olan bu kadar çok şey varken çok da imkansız gelmezdi yine de ne bileyim çocuk gibi isterdim belki hala çocuğum aynı şarkı çalarken yağmur yağıyorsa ya da yağmur yağarken aynı şarkı çalıyorsa ya da işte bunun gibi bir şey getiriyorsa aklıma seni ben hep üzülüyorum kendime değil, ama neye o zaman? bilmiyorum. yağmur bana hep gittiğin günü hatırlatıyor, gerçek anlamda gitmemiş olsan da, boş dükkanları toplanmış eşyaları ayrılıkları ve yalnızlığı belki de bu yüzden sevmiyorum belki de hiç alakası yok. yoruluyorum sürekli mücadele içindeyim sanki gerek yokken bile kalbim hızlı hızlı çarpıyor hep endişeli telaş içinde içimde... kulaklarımda kemanlar çığlık ata ata ağlarken ben ağlamamak için kendimi zor tutuyorum davullar vuruyor başımı öne eğiyorum yok olmak istiyorum bazen gözlerimdeki yaşları görme istiyorum. çok ağladım sen yokken. hatırlıyorum.
bütün bunları sen mi yazıyorsun çok güzel
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevindim.
YanıtlaSil