Aralık 02, 2011

- Uzağa -

Öyle derin ki nefeslerim, sen bile anlamıyorsun kokunu içime çektiğimi.
Orda öyle zaman dursun istiyorum. Sen istemesen de. Sen beni bu kadar sevmesen de.
Zaman dursun, kokun burnuma yerleşsin, ben sadece nefes alayım, kalbimin sesini duyayım.
Karanlık, melodisi kalp çarpıntısından ibaret bir sahne hayal ettiğim aslında. Basit,
Maliyetsiz.
Tek istediğim yanında olmaktı oysaki. Yok ama, korkmuyorum.
Daha dün söyledim, korkarsan kaybetmekten,
Kaybedersin.
Korkum yok, biliyorum sensiz de kimsesiz de yaşayabilirim. Herkes gibi.
Fakat öyle mutluyum ki ellerin saçlarımı severken. Bir daha öyle mutlu olamam, gidersen.
Biliyorum.
Ruhumun bir tarafı ısrarla hep hüzünlü, hep halsiz, hiç ikna olmuyor inanmak istediğim şeylere.
Belki o haklı.
Belki bencil sadece.
Belki de sadece duymak istiyor, ben bile anlamıyorum.
Ben bile anlamıyorsam başkaları nasıl anlar ki?
Ruhum, hep senin yanında huzurlu. İhtiyacı olan tek şey, ellerin.
Ama uzak sanki hep,
Işığım...
Uzağa bakıyorum,
Gözlerimde parıldayan, görüşümü engelleyen yaşlar.
Üzülüyorum evet.
Ağlıyorum hatta.
Bu kadar mutluyken bu kadar susmak?
Ben nerde yanlış yapıyorum ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder